Yaşlanmanın etkisiyle yüzümüzde kırışıklık oluşumu, sarkma, çökme, lekelenme, kalınlaşma, nem kaybı ve elastikiyet kaybı gibi sorunlar oluşur. Bu sorunları ortadan kaldırmak için çeşitli cilt gençleştirme tedavileri geliştirilmiştir. Vücudumuzdaki hyaluronik asit genç yaşlarda vücutta bol miktarda bulunurken, 20 yaşından itibaren vücudumuzdaki etkisini hızla kaybeder. Hyaluronik asidin azalmasıyla cilt; kalitesini, parlaklığını, sıkılığını, nemini ve canlılığını kaybeder. Hyaluronik asit, cildimizin nemi tutmasını, hücreleri sıkılaştırmasını ve yenilemesini sağlayan kollajeni aktive ederek cildin eski sağlığına kavuşmasına yardımcı olur.
Cildin altından verilen saf hyaluronik asit, cildin altındaki hücrelerle bütünleşerek uzun süre kalmaktadır. Bu, yaşlanma sürecini belirli bir süre geciktirmek anlamına gelir. Saf hyaluronik asit ile birlikte çeşitli amino asitler, peptitler, vitaminler ve antioksidanlar da içermektedir.
Gençlik aşısı son zamanlarda yarattığı etki nedeniyle en çok tercih edilen cilt gençleştirici ve cilt sıkılaştırıcı işlemlerden biridir. Yaşlanma karşıtı özelliklere sahip olmasına rağmen, cilt dokusu ve kırışıklık onarımı gibi anında etki eden etkileri de vardır. Cildin canlılığını ve parlaklığını geri kazandırır.
Tüm cilt tiplerine ve yaş gruplarına güvenle uygulanabilen konforlu bir işlemdir.
Gençlik aşısı, uygulanan yüzeyin tamamına yayılır ve uyarıcı etkiye sahiptir. Cildimizi tamamen sıkılaştırır ve gençleştirir. Göz altı, dekolte, boyun, kollar, karın derisi ve eller gibi cilt kalitesini artırmak istediğimiz tüm bölgelere rahatça uygulanabilir. Cildin kalitesini oluşturan kollajen ve elastik liflerin oluşumu için çok ciddi destek sağlar.
Cilde canlılık, nem ve esneklik sağlar. Aynı zamanda cildin yaşlanmasını da önlemektedir. Seans aralıkları cildin ihtiyaçlarına göre değiştirilebilmektedir. Ek olarak, gençlik aşısının yılda iki kez tekrarlanması, etkisinin uzun süre devam etmesini sağlar. Uygulamanın bir sonucu olarak da cilt nem ile doyurulur. Cilt kalitesinde artış, kırışıklık ve sarkmalarda azalma, cilt lekelerinde açılma görülür. Alerjik reaksiyonlar ve duyarlılık oldukça nadirdir. Çünkü uygulanan madde cildin yapısında bulunan bir maddedir. Uygulanan bölgede hafif ödem, şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir ancak bu etkiler kalıcı değildir. Uygulama sonrası kişi sosyal hayatına kolayca dönebilir.